WebSocket Security: Mitler ve Gerçekler

WebSocket, gerçek zamanlı iletişim ihtiyacı için geliştirilen güçlü bir protokol. Son yıllarda teknik şartnamelerde ve ihalelerde “WebSocket deep inspection” gibi maddeler sıkça öne çıkıyor. Bazı üreticiler de bunu farklılaşma unsuru olarak pazarlıyor. Peki gerçekten her WebSocket trafiğini derinlemesine incelemek gerekiyor mu? Bu yazıda WebSocket’in gerçekte nasıl çalıştığını ve güvenlik tarafında doğru yaklaşımın ne olduğunu anlatmak istiyorum.
WebSocket’in Yapısı
WebSocket, HTTP üzerinden başlatılan bir handshake ile açılıyor ve ardından sürekli açık kalan bir TCP tüneline dönüşüyor. Tek bir bağlantı üzerinden çift yönlü iletişim sağlıyor. İçeride JSON, XML, Protobuf veya tamamen özel binary veriler taşınabiliyor. Bu yüzden klasik HTTP mantığında olduğu gibi her isteği tek tek analiz etmek mümkün olmuyor.
Mit: WebSocket Her Zaman Derin Analiz Edilmeli
Pazarlamada sıkça duyulan bu iddia, pratikte çok da gerçekçi değil. WebSocket çerçevelerini tek tek parse etmek:
- Performans kaybına neden oluyor.
- Çoğu zaman anlamlı bir sonuç vermiyor, çünkü WAF uygulamanın kendi protokolünü tanımıyor.
Burada daha mantıklı olan, bağlantının standartlara uygun çalıştığını kontrol etmek ve anormallikleri yakalamak.
Mit: WebSocket Tek Başına Bir Açık
WebSocket’in kendisi başlı başına bir zafiyet değil. Asıl risk, üzerinde taşınan uygulama protokolünde ya da backend kodundaki açıklar. Örneğin bir chat uygulamasında SQL injection varsa, bu WebSocket’ten değil, uygulama kodundan kaynaklanır. WAF’in görevi de burada bağlantıyı kontrol etmek ve olağan dışı davranışları engellemek.
Güvenlik
WebSocket güvenliğinde dikkat edilmesi gerekenler aslında belli:
- Bağlantının proxy ya da gateway üzerinden kimlik doğrulamayla açılması
- Aşırı uzun frame, beklenmeyen opcode veya flood/DoS gibi anomalilerin engellenmesi
- Trafiğin loglanması ve gözlemlenmesi
- Asıl güvenlik kontrollerinin backend tarafında yapılması
Sonuç
WebSocket deep inspection, her senaryoda ihtiyaç duyulan bir özellik değil. Bunu pazarlama söylemi gibi göstermek, kurumların yanlış beklentilere girmesine neden olabiliyor. Daha sağlıklı olan, WebSocket’i yasaklamak ya da gereksiz analizlerle zorlamak değil; bağlantıyı doğru yönetmek, anomalileri tespit etmek ve uygulama güvenliğini sağlamlaştırmak.
Gerçek güvenlik, WAF, API Gateway ve uygulama katmanındaki önlemlerin birlikte kullanılmasıyla sağlanıyor.